• SOBE VAKFI
  • ‘Otizmi kabullenemedim’
  • SOBE VAKFI
  • ‘Otizmi kabullenemedim’

Muhammed Emin Coşkun, Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı’nda eğitim alan 8 yaşında bir birey. 3 yaşında otizm teşhisi konan Muhammed Emin’in bu yaştan sonra konuşamaması ve o yaşa kadar yaptıklarını yapamaması ailesini derinden etkiledi. Konya Yenigün Gazetesi’ne konuşan Anne Coşkun, “Ben otizmi doğuştan olan bir şey diye biliyordum. 3 yaşında böyle bir şey olunca kabullenemedim” dedi

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı’nda eğitim gören Muhammed Emin, 3 yaşına kadar konuşan, söyleneni yapan, arkadaşları ile parkta oynayan bir çocuktu. Ancak bu yaştan sonra göz teması kuramayan ve konuşamayan Muhammed Emin’i ailesi doktora götürdü. Yapılan tetkiklerde sorun görülmeyen Emin’e otizm teşhisi konuldu. Ankara’da da muayene edilen ve 8 yaşında olan Muhammed Emin ‘in otizmli olması ailesini derinden etkiledi. Birçok özel kurumda eğitim alan Emin son olarak SOBE’ye kayıt oldu ve burada gelişim göstermeye başladı. Muhammed Emin’in annesi, yaşanan süreci anlattı.

MUHAMMED 3 YAŞINDAN SONRA KONUŞMAMAYA BAŞLADI

Muhammed Emin’in annesi, otizmin doğuştan olan rahatsızlık olduğunu sandığını ve 3 yaşından sonra böyle bir şeyle karşılaştıkları için kabullenmekte zorluk yaşadıklarını ifade etti. İşte Anne Coşkun’un açıklamaları… “Muhammed Emin 3 yaşına kısa bir süre kala konuşmamaya başladı. Göz teması kurmuyordu eskisi gibi. Ağlamıyordu kolay kolay ve hissizleşti. Tepkisizdi her şeye. Gözünü ayırmadan televizyon izlemeye başladı. İlk başlarda kuzenini kıskanıyor o yüzden konuşmuyor diye düşündük. Daha sonra çevremden de neden seslendiğimizde bakmıyor dediklerinde şüphelenmeye başladık ve hastaneye götürdük. Yapılan tetkiklerde (EMAR, EYG, İşitme Testi) hiçbir şey çıkmadı. Böyle olunca otizm olduğunu söylediler. Birkaç hastaneye daha gittik ve otizm olduğu kesinleşti. Otizm raporu çıktı.

DAHA FAZLA DİRENMEDİM VE KABULLENDİM

Ama ben ilk başlarda inanamadım. Çünkü arkadaşımın çocuğunda da vardı ve o bebeklikten olmuştu. Ben sonradan olabileceğini bilmiyordum. Muhammed Emin uzun cümleler kuran, söylenileni yapan, arkadaşları ile parkta oynayan bir çocuktu 3 yaşına kadar. O yüzden sonradan otizmli olmasına inanamadım. Farklı hastanelere giderek yeniden muayene ettirdim, orada da aynı şeyleri söylediler. Ben sonradan gittiğim yerlerde otizm teşhisi konulduğunu söylememiştim ama hepsi otizm olduğunu söyledi. Konya’da gittiğim yerlerde hala inanamamıştım. O yüzden Ankara’ya gittik. Orada da otizm denilince vazgeçtim. Hala fazla direnmedim ve kabullendim. 

HER DEĞİŞİMDE GERİYE GİTMEYE BAŞLADI

İlk olarak özel eğitim veren okulları araştırmaya başladım. Birkaç önerinin ardından özel bir eğitim merkezinde eğitim almaya başladık. Kreşleri önerdiler bize, Muhammed Emin kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için kreşe gidemedik. Zaten yaşadığım şokla ilk başta ne yapacağımı şaşırdım. İlk gittiği eğitim merkezinde Muhammed Emin yeniden konuşmaya başlamıştı. Bu yaklaşık 6 ay sürdü. Ama sonra eğitmeni özel nedenlerden dolayı okuldan ayrıldı. Biz öğretmeninden çok memnunduk. Hatta çok yalvardım kendisine bırakmayın diye. Kendisinin gittiği yeri sorduk biz de oraya gidecektik ama artık çalışmayacağını söyledi. Aynı eğitim merkezinde devam ettik ama her öğretmen değiştiğinde Muhammed Emin daha geriye gitti. Çünkü hepsinin farklı bir çalışma düzeni vardı. 

CAMDAN DÜŞÜYORDU TEPKİ VERMEDİ

Muhammed Emin’e otizm teşhisinin konulmasından sonra aile olarak zor bir süreçten geçti. Ben ilk başlarda ağlama krizleri geçirdim. Emin ağlamıyordu, tepki vermiyordu buna çok üzülüyordum. Bu çocuklarda acı eşiği çok yüksek oluyormuş. Muhammed Emin’in eli bir gün çelik kapıya sıkıştı. Elini kapının arasına sokardı. Eli sıkışmasına rağmen hiç tepki vermedi. Parmağı şişti, morardı. Ben hastaneye gidene kadar ağladım ama o ağlamadı. Ağlaması için çok fazla canının yanması gerekiyor. 4.katta oturduğumuz için camları ve kapıları her zaman kilitli tutardık. Bir gün ağabeyi camı açık unutmuş. Muhammed Emin camdan aşağı sarkmış sadece parmakları ile tutunuyordu. Başka bir komşunun çığlığını duyarak koştum ve içeri çektim Muhammed Emin’i. Ben yaklaşık bir saat boyunca ağladım korkumdan ama o hiç tepki vermemişti. Hiçbir şeyden korkmuyor. 

OKUL DIŞINDAN MUHAMMED EMİN’İ BEKLİYORDUM

İlk başlarda kaynaştırma eğitimlerine başladık. Ama Muhammed Emin çok hareketli bir çocuk olduğu ve öğretmenleri baş edemediği için devam edemedik. 4 sene boyunca ben farklı okullara götürdüm ben de onunla birlikte derslere girdim ama ben de yanında olduğum için faydası olmadı. Benden bağımsızlaşması gerekiyor. Olmayacağını anlayınca okuldan vazgeçtik. Alt sınıfa başladık. Orada yarım dönem boyunca ben yanında gittim sonrasında ise dışarıda beklemeye başladım. Ama tuvaletini daha yeni öğreniyor. Şimdi ben de gitmiyorum yanında hostesi oluyor. Bu bile bizim için büyük başarı. 

CUMHURBAŞKANIMIZ ARACI OLDU

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı’nın (SOBE) ilk açılacağını duyduğumda araştırma yaptım ve Selçuklu Belediyesi’ne giderek ön kayıt yaptırdım. Sonrasında yine arada bir giderek bilgi aldım. Yüklenici firma nedeniyle açılış gecikti. Açıldığını duyduktan sonra yeniden geldik ve yeni kayıt için başvurduk. Sırada çok fazla kişi olduğunu söylediler. O dönem bir miting için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Konya’ya gelmişti. Mitingin ardından eşim Cumhurbaşkanlığı otobüsünün önüne atladı ve böyle bir sıkıntımız olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanımız sağ olsun bize yardımcı oldu. İlerleyen süreçte biz de kayıt yaptırdık ve SOBE’ye başladık. 

DUYGULARI ÖĞRENMEYE BAŞLADI

Muhammed Emin SOBE’ye geldikten sonra al-ver gibi diyalogları öğrenmeye başladı. Eşleştirmeler yapmayı öğrendi. Tuvalet eğitimini öğrendi. Bizim için en önemli konu buydu ve bunu aştık. Konuşma konusunda sıkıntılar var ama bir şey istediği zaman bunu işaretlerle ifade ediyor. Daha önce ne yemek isterse içine elini sokardı. Şimdi parmağı ile işaret ediyor. Eskiden parka giderdik ama çok oynamazdı. Oradaki oyuncaklarda oynamayı öğrendi. Hisleri yoktu, şimdi kardeşini kıskanmaya başladı. 4 yaşında bir kardeşi var, ikisi de birbirini kıskanıyor. Bu duyguları bilmezdi daha önce. 

YAPANLARDAN ALLAH RAZI OLSUN

SOBE tesis olarak ve verilen eğitimler ile çok güzel bir yer. Yapanlardan Allah razı olsun. Ben Selçuklu Belediyesi’ne bu konuda çok teşekkür ediyorum. Böyle yerlerin çoğalması çok daha iyi olur. Burada bir direktör var ve çocukların her şeyi ile ilgileniyor. Diğer gittiğimiz yerlerde bu yoktu. Öğretmenler kendi istedikleri gibi davranıyordu ve bu da çocuklara faydalı olmuyordu. Devletimiz bu konuda bir çalışma yaparsa otizmli bireyler için çok yararlı olur. 

İNSANLARIN BİLİNÇLENMESİ LAZIM

Bizim burada eğitim almamız için SOBE bize burs veriyor. Eğer bu burs olmasa bizim burada eğitim almamız mümkün değil. Tek bir maaş var. Ailelerin en büyük sıkıntısı maddi olanaksızlıklar. Böyle bir burs ve tesis olmasa yetiştiremezsiniz. Devletimiz birçok konuda yardımcı oluyor. Ama bu çocukların daha fazla eğitim alması gerekiyor. Ayrıca özel eğitim kurumlarının da denetlenmeye ihtiyacı var. Otizm giderek yaygınlaşan bir durum. İnsanların bu konuda bilinçlenmesi lazım. Özellikle eğitimciler bizi anlarsa, çevremizdeki insanların anlaması daha kolay olur.”