• SOBE VAKFI
  • OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) OLAN BİREYLERDE MAHREMİYET EĞİTİMİ
  • SOBE VAKFI
  • OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) OLAN BİREYLERDE MAHREMİYET EĞİTİMİ

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) OLAN BİREYLERDE MAHREMİYET EĞİTİMİ

Gelişim tüm alanlarıyla bir bütündür ve çocuğun her alandaki gelişimi birbiriyle ilişkilidir. Bu gelişim alanları; fiziksel gelişim, bilişsel gelişim, dil gelişimi, psikomotor gelişim, sosyal-duygusal gelişim, ahlak ve kişisel gelişim ve cinsel gelişimdir. Herhangi bir gelişim alanındaki aksama diğer alandaki gelişimi de olumsuz yönde etkilemektedir. Cinsel gelişimde bu bütünün önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bireyin otizm spektrum bozukluğuna sahip olması cinsel gelişim alanında farklı bir süreç yaşayacağı anlamına gelmemektedir. Bireyin özel gereksinim düzeyine göre süreç daha yavaş ilerleyebilmektedir. 

Cinsel Gelişim;

Cinsel gelişim, bireyin doğumuyla başlayıp ömür boyu devam eden sosyal, duygusal, zihinsel ve bedensel boyutlardan oluşan bir süreçtir. Bu süreçte cinsel gelişimin sosyal boyutunu toplumun cinselliğe yönelik bakış açısı ve toplumsal cinsiyet rolleri; zihinsel boyutunu cinsellik hakkındaki inanışlar; duygusal boyutunu beden imgesi, bireyin kendi cinsiyeti ile barışık olması ve duygusal ilişkiler; bedensel boyutunu ise hormonal değişiklikler ve cinsel organın gelişimi oluşturmaktadır. Cinsel gelişim sürecini takip etmemizi sağlayan ve bu süreci en iyi açıklayan kuramlardan birisi de Freud’un psikoseksüel gelişim kuramıdır. Freud’a göre çocuklar, kendi biyolojik ve cinsel istekleriyle toplumun beklentileri arasında bir çatışma yaşamakta ve bunu çözmeye çalışmaktadır. Bu çatışmaların her birinin vücudun özel bir bölgesi üzerinde olduğunu, her bir dönemde libidonun bir vücut bölgesinde odaklandığını savunmaktadır. Beş psikoseksüel dönem vardır. Bunlar; Oral dönem(0-1 yaş), anal dönem(1-3 yaş), fallik dönem(3-6 yaş), gizil dönem(6-11 yaş) ve son olarak da genital dönemdir(11-18 yaş). Sağlıklı bir cinsel gelişim süreci yaşamaları için mahremiyet eğitiminin gelişim dönemlerine uygun olarak doğru ve sistematik bir şekilde sunulması gerekmektedir. Mahremiyet bilincinin çocuklarda erken dönemlerde oluşması için mahremiyet eğitimi çocuklara ebeveynleri tarafından verilmeye başlanır ve mahremiyet eğitimi mutlaka öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programında bulunmalıdır. Böylece otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerin cinsel istismar gibi durumları yaşamaması, uygun olmayan cinsel davranışlarda bulunmalarının önlenmesi, sağlıklı kimlik gelişimlerinin desteklenmesi ve toplumsal uyumlarının gerçekleşmesi sağlanabilir.

Mahremiyet Eğitimi;

Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin sosyal becerileri edinme konusunda yaşadıkları problemler, kendilerini ifade etmekte yaşadıkları sorunlar, zayıf muhakeme yetenekleri ve sistematik bir mahremiyet eğitimi almamaları cinsel istismar ve mahremiyet ihlali olaylarını yaşama risklerini artırırken aynı zamanda cinselliği kötüye kullanmalarına ve toplumdan tepki görmelerine neden olabilmektedir. Mahremiyet kavramı tanımlamaları farklılık göstermektedir. Çünkü kültür, din, içinde yaşadıkları coğrafya ve ailelerin ahlaki yapıları mahremiyet algısının değerlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Buna göre kişiden kişiye değişebilen mahremiyet algısı içinde bulunulan mekâna, zamana ve şartlara göre şekil almakta, belirli bir dönemde ve yerde yadırganan davranışlar başka bir dönemde veya yerde oldukça sıradan karşılanabilmektedir. T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı [ASPB] tarafından raporlaştırılan Mahremiyet Eğitimi Çalıştayı’nda mahremiyet kavramının farklı tanımları katılımcılarla birlikte değerlendirilmiş ve “başkalarının sınırlarını ihlal etmeyen ve kendi sınırlarını belirleyen bedensel, duygusal, düşünsel ve sosyal özerklik” olarak ortak bir tanım üzerinden hareket edilmiştir. Verilmesi gereken mahremiyet eğitimin içeriği şu şekilde kararlaştırılmıştır;   

  • davranış modelleri ve örnek olaylar,
  • yanlış doğru kavramları,
  • özel alan kavramı (bedensel, toplumsal, duygusal),
  • vücut sistemlerinin nasıl çalıştığı,
  • çocuk hakları ve sorumlulukları,
  • ergenler için cinsel eğitim,
  • ergenler için duygusal ilişkilerde sınırların belirlenmesi,
  • hayır diyebilme,
  • kimlere neyin ne kadar anlatılacağı ve paylaşılacağı konusunda farkındalık,
  • sevgi saygı güven ve mahremiyet kavramları arasındaki fark ve sınırlar,
  • öz güveni tekrar geliştirici ve rehabilite edici bir mahremiyet eğitimi verilmelidir.

Bu içerik bireye kazandırılması gereken hedef davranışlardır ve bu içeriğin öğretimi bireyin gereksinim düzeyine, yaşına, hazırbulunuşluluğuna, ön koşul becerilerine ve bulunduğu gelişim dönemlerine göre değişiklik göstereceği için bireylere özgü oluşturularak bireyselleştirilmiş eğitim planına eklenmelidir. Mahremiyet eğitiminin öğretiminde örtülülük, gizlilik ve dokunulmazlık kavramları önemlidir.

1.Örtülülük: Bireylerin ortak kullanıldığı alanlarda uygun bir biçimde giyinmeye dikkat edilmesi ve cinsel organların kapatılmasının öğretilmesidir. Tuvalet eğitimiyle çocuğun giyinmeyi öğrenmesi öğretilebilecek beceriler arasındadır.

2.Gizlilik: Bireyin, vücudu ile yaptığı eylemleri başka birileri tarafından görülmemesidir. Örneğin, tuvaletteyken kapının kapatılması…

3.Dokunulmazlık: Bireyin bedeninin sadece ona özel olduğunun ve güven çemberi dışında kalan kişilerin dokunamayacağının öğretilmesidir.

Mahremiyet Eğitimine Ne Zaman Başlanmalı, Nasıl Verilmeli ve Nelere Dikkat Edilmeli?

Çocukların ilk okulu ailedir ve ilk öğretmenleri de ebeveynleridir. Tıpkı otizmli bireylerin diğer becerilerinin öğretiminde olduğu gibi bu eğitimin verilmesinde de aile çok önemli konumdadır. Cinsel gelişim doğumla birlikte başladığı için mahremiyet bilinci bu dönemden itibaren çocuğa kazandırılabilir. Anne ve babalar ya da çocuğun bakımını sağlayan kişiler tarafından çocuğun mahremiyetine saygı duyulursa mahremiyet bilinci kazandırılmaya başlanmış olur. Bebeklik döneminde severken dudaktan öpme ve mahrem yerlerinin sevilmesi gibi cinsel içerikli kabul edilebilecek davranışlar çocuğa sevgi gösterme amaçlı kullanılmamalıdır. Fiziksel temasın hangi davranışları içerip içermemesi gerektiği kurgulanmalı ve ebeveynler bu konuda tutarlı davranmalılar. Çocuğun öz bakımı çocuğun kendi odasında giderilmeli ve bunu sağlayan kişi anne babası ya da bakımını üstlenen kişi her kimse o olmalıdır. Okul Öncesi dönemde ise ve bir rehabilitasyon merkezine gidiyorsa otizmli bireyin gereksinim düzeyine uygun olarak ve ön koşul becerisi göz önünde bulundurularak eğitim planında yer almalıdır. Bu dönemlerde kazanılamayan mahremiyet becerisi ileriki yıllarda özellikle ergenlik döneminde uygun olmayan cinsel davranışlar şeklinde kendini gösterebilmektedir. Otizm spektrum bozukluğu olan bireyler soyut kavramları anlamlandırmakta zorluk yaşayabilmektedirler. Bu sebeple mahremiyet eğitimi verirken ebeveynler veya eğitimciler bunu bireye nasıl somutlaştırabilirim sorusuna odaklanmalılar. Görsel kaynaklarla desteklenerek eğitim verilmelidir. Otizmli bireylere küçük yaşlardan itibaren mahremiyet eğitimi verilirse mahremiyet eğitimi eksikliğinden kaynaklı olabilecek uygunsuz ortamlarda mastürbasyon yapma, başkalarının mahrem alanına izinsiz girme, iyi/kötü dokunma arasındaki farkı ayırt edememe gibi davranışları en aza indirgenebilmektedir. Ortaya çıkan uygun olmayan davranışlar içinse iyileştirici müdahale kapsamında eğitim sunulmalıdır. Uygun olmayan cinsel davranışları ortadan kaldırmada öncelikli tercih edilecek yöntem, uygun davranışların öğretilmesinin ardından uygun olmayan davranışa müdahale edilmesidir. Eğitmenler ve aileler olumlu pekiştirme ve davranış değiştirme teknikleri konusunda kendilerini geliştirerek uygun olmayan davranışlara kolay bir şekilde müdahale edebilirler. Özellikle ergenlik dönemiyle birlikte ortaya çıkan uygunsuz ortamlarda mastürbasyon yapma durumları toplum tarafından tepki çekmektedir. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri, otizmi olan bireylerin evlerinde mastürbasyon yapmalarının aileleri tarafından engelleniyor olmasıdır. Otizmi olan bireyin mastürbasyon yapmasını engellemek yerine sadece kendi evinin banyosunu izin verilen mekân olarak öğretmek öncelikli olmalıdır. Mastürbasyon için uygun zaman, bireyin sosyal ve akademik yaşantısını etkilemeyecek zaman dilimi içinde olacak şekilde belirlenmelidir. Mastürbasyon, uygun şekilde, makul bir sürede, kendine zarar vermeden ve duş alınarak sonlandırılan denemeler şeklinde olmalıdır. Bu şekilde uygulanan bir müdahale ile otizmi olan bireyin toplumsal alanda mastürbasyon yapma sorunu kontrol altına alınabilir.

KAYNAKLAR

  • Düzkantar, A. (2017). Kurumda cinsel gelişim ile ilişkili sorun davranışları yönetme. R. Akdoğan (Ed.), Ergenlik dönemi öğrencilere kurumda gelişimsel destek (Eğitimciler/Uzmanlar İçin) içinde (ss. 138-162).
  • Güven, D. (2021). Kapsamlı Cinsellik Eğitimi ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler. Journal of Social and Humanities Sciences Research, 8(66), 284-300.
  • Kaya, G.(2021). Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yabancılardan Korunma Becerisinin Kazandırılmasında Uzaktan Eğitim Yoluyla Sunulan Video Modelle Eğitimin Etkililiği. Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Bursa.
  • T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Mahremiyet Eğitimi Çalıştayı Raporu. 2017.

 

                                                                                                              MERYEM ÇAVGA

                                                                                                       Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi